izmir.gen.tr logo

Detaylı Arama

Kullanıcı Yorumları

İzmir Nöbetci Eczaneler

İzmir Emlak

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan kişi koronavirüsten hayatını kaybetti

 

İzmir

Hoşgeldiniz İzmir, Türkiye'nin batısında Ege Bölgesi'nin en büyük, ülkemizin de 3. büyük ilidir (1997 yılı nüfusu: 3.114.859 kişi). İlin yüzölçümü 11.973 km², nüfus yoğunluğu 261 kişidir. İzmir'e bağlı 28 ilçe bulunmaktadır. Bunlardan Konak, Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Balçova, Buca, Narlıdere, Güzelbahçe ve Gaziemir, Büyükşehir statüsü içinde kalan ilçelerdir. Diğerleri; Bergama, Kınık, Dikili, Foça, Aliağa, Menemen, Kemalpaşa, Ödemiş, Beydağ, Kiraz, Bayındır, Tire, Torbalı, Selçuk, Seferihisar, Menderes, Çeşme, Karaburun ve Urla'dır. İzmir kenti, il topraklarının batısında, Ege Denizi kıyılarında, İzmir Körfezi'nin iç körfez kesiminde yer alır. Kent merkezi, 2.117.811 nüfusa sahiptir Bir liman kenti olan İzmir, Türkiye'nin en önemli dışsatım limanlarından biridir. İzmir gerek nüfusu, gerekse ticaret, sanayi, eğitim, kültür, eğlence, sanat, sağlık, finans, ulaşım, turizm vb. işlevleriyle ve bu alanlardaki kurum ve kuruluşlarıyla, etki alanıyla Ege'nin metropolü konumundadır. İzmir kuzeyde Dikili'den güneyde Selçuk'a kadar uzanan 629 km lik bir kıyı bandına sahiptir. Bu kıyılar üzerinde Dikili, Çeşme ve İzmir kent merkezinde deniz giriş kapıları bulunmakta, kentin 16 km güneyinde Adnan Menderes Havalimanı iç ve dış hatlar terminalleriyle havayolu ulaşımında hizmet vermektedir. İzmir-Alsancak deniz yolcu limanı, dış ve iç hat tarifeli seferleriyle birçok yere denizyolu ile ulaşımı sağlamaktadır: İzmir-İstanbul, İzmir-Venedik hatları gibi. İzmir kıyılarında İzmir-Üçkuyular'da ve Çeşme'de 2 tane olmak üzere toplam 3 yat limanı ve 1 yat çekek yeri vardır. İzmir'den çeşitli yönlere uzanan karayolları ile Türkiye'nin her tarafına ulaşmak mümkündür, şehirlerarası otobüs terminali kentin 11 km doğusundadır. İzmir-Aydın ve İzmir-Çeşme arasında iki otoyolu bağlantısı vardır. İzmir, aynı zamanda demiryolu bağlantısı olan bir kenttir. İzmir-Basmane merkez garından direkt veya bağlantılı seferlerle Türkiye'nin çeşitli yerlerine tren yolculukları yapılabilir. İzmir'i dışarıya bağlayan bu ulaşım hatları dışında, kent içinde Üçyol-Bornova arasında metro, körfezi dolaşan vapur ve feribotlar, kent içi ulaşımı sağlayan belediyeye ait otobüsler hizmet vermektedir. İzmir, doğal kaynakları ve tarihsel-kültürel değerleriyle Türkiye'nin turizm potansiyeli en zengin illerinden biridir. İzmir, Ege kıyılarında deniz seviyesinden Bozdağların 2159 m lik zirvesine kadar çeşitli yükseltilerde son derece çekici kırsal ve kültürel coğrafi görünümlere sahiptir. İzmir; kıyıları ve denizi, dağları, yaylaları, termal suları, kızılçam ve makilerden oluşan ormanları, Ege'ye özgü tarımsal ürünleri ve yumuşak iklimi ile doğaya uyumlu turizm türlerini ve rekreasyonel aktiviteleri uygulamak için eşsiz ortamlar sunar. Bugüne kadar Ege Denizi kenarındaki turistik ilçeleri, Efes, Meryem Ana Evi ve Bergama gibi tarihsel-kültürel değerleriyle tanınan ancak, kıyı gerisindeki yerel kültürel zenginlikleri arka planda kalan İzmir, sahip olduğu zengin turistik potansiyelin henüz bir bölümünü kullanmakta, çok değişik mekanlar değerlendirilme fırsatını beklemektedir. Sözgelimi; Bozdağlarda dağ ve kış sporları turizmi, eko turizm, kırsal turizm, sportif turizm; Kozak yaylasında kırsal turizm, Balçova ve Çeşme'de termal turizm, ilk başta sayılacakları oluşturur. İzmir kıyılarında kuzeyde Dikili'den güneyde Selçuk'a kadar birçok koy ve plaj turizmle tanışmış, ilçe merkezlerinin, köy ve beldelerin içinde ya da yakınlarındaki pansiyon, otel, motel ve kamping türünden konaklama tesisleri, deniz turizmine kapılarını açmıştır. İzmir kent merkezi ve yakın çevresi, Dikili, Bergama, Çandarlı, Foça, Urla, Çeşmealtı, Karaburun, Çeşme, Gümüldür, Seferihisar, Sığacık, Selçuk, Pamucak vb. iç ve dış turizmde adını duyurmuştur. İzmir öte yandan tarih öncesinden günümüze ulaşan sayısız sit alanları, eserleri ve yapıları, müzeleri, tipik Ege mutfağı, el sanatları, festivalleri, şenlikleri ve diğer yerel kültürel özellikleriyle kültür turizmine, kutsal yerleriyle inanç turizmine hizmet vermektedir. Kongre turizmi ise İzmir'de gelecek vaat eden bir turizm türü olarak geliştirilmeyi beklemektedir. Termal sular, Ege Bölgesi'nde olduğu kadar İzmir turizminde de çok önemli bir kaynaktır ve sağlık turizminde İzmir, Türkiye'de merkez olabilecek bir kapasiteye sahiptir. Görülüyor ki İzmir, turizm türlerinde büyük bir çeşitliliği bünyesinde barındırmaktadır. İzmir'e 1999 yılında deniz ve havayolu gümrük giriş kapılarından 376.476 kişi giriş yapmıştır. Havayoluyla gelenlerin oranı % 90, denizyoluyla gelenlerin oranı % 10'dur. İlde Turizm İşletme Belgeli tesis sayısı 137, yatak sayısı 22.209'dur. Bu tesislerde 2000 yılında toplam 893.638 kişi konaklamıştır. Konaklayanların % 69 yerli turist, % 31 yabancı turisttir.

Bunları Biliyor muydunuz?

İzmir'in en az 5000 yıllık bir tarihe sahip olduğunu, Iliada ve Odysseus"un yazarı Homeros'un İzmir'li olduğunu, İncil'de sözü edilen "Yedi Kilise"den üçünün İzmir ili sınırları içinde olduğunu, Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Artemis Tapınağı'nın Selçuk'ta olduğunu,. Parşömen kağıdının Bergama'da keşfedildiğini, Eski dönemlerde Foçalıların 50 kürekli ve 500 yolcu taşıyan tekneler inşaa ettiklerini, Eski Foçalıların Batı Akdeniz'de bir çok koloni kurduklarını, bunlardan bazılarının İtalya'da"Velia", İspanya'da "Ampurias" ve Fransa'da "Marsilya" olduğunu, Tanrıça Athena adına inşa edilen ilk tapınağın İzmir'de inşaa edildiğini, Filozof ve şair olan Xenophanes'in İ.Ö. 6. yy'da Kolofon'da yaşadığını, "Bir nehirde iki kez yıkanılmaz" diyerek her şeyin değiştiğini söyleyen ünlü filozof Heraklit'in (İ.Ö 540-480) Efes'te yaşadığını Filozof Anaxagoras'ın (500-428 B.C) Clazomenae'de, (bugünkü Urla) yaşadığını, Eski çağın ünlü hekimi Galen'in (131-210.İ.S.) Bergama'da yaşadığını, Meryemana için yapılan ilk kilisenin Efes'te olduğunu, İncil'in dört yazarından biri olan St. John'un Selçuk'ta öldüğü ve burada gömüldüğünü, Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın 188 yılının kışını Antonious ile birlikte Efes'te geçirdiğini, Fransız yazar ve şairlerden Lamartine, Chateubriand, Theophile Gautier, and Gustave Flaubert'in İzmir'i ziyaret ettiklerini, Papa Paul VI 1967ve Pope John II'in 1979 yılında Meryemana Evini ziyaret ettiklerini, Uluslararası "İzmir Festivali" kapsamında Ray Charles, Paco De Lucia, Joan Baez, Martha Graham Dance Company, Tanita Tikaram, Jethro Tull, Leningrad Philarmony Orchestra, Christ De Burg, Sting, Moscow State Philarmony Orchestra, Jan Garbarek, Red Army Chorus, Academy of St. Martin in the Field, Kodo, Chick Corea, New York City Ballet, Nigel Kennedy, Brayn Adams, James Brown'e geldiklerini, Ünlü şarkıcı Dario Moreno'nun Izmir'de yaşadığını, Bademli köyünün Türkiye'de tiyatroya sahip ilk ve tek köy olduğunu biliyor muydunuz?

İzmir'lilerden Öneriler

Prof. Dr. Yüksel GÜRÜZ Doğduğum, büyüdüğüm ve yaşadığım şehir hep İzmir oldu. Zaman geldi askerlik hizmeti, zaman geldi mecburi hizmet, zaman geldi ihtisas nedeniyle ayrı kaldım. Gidişlerim, dönüşüm belli olduğu için hüzün barındırsa da beni yaşam adına bir adım öne taşıdığından hep derin izler bırakmıştır. İzmir’e 3 karayolu, bir deniz, bir de hava yolu olmak üzere 5 ayrı yerden gelebilirsiniz. Demiryolu ağı olmasına rağmen ben bu yoldan İzmir’ime hiç dönmedim. Özellikle Ankara tarafından geliyorsanız, Ege’nin havası sizi Kula’da sarmaya başlar, Atatürk’ün de soluklandığı Belkahve’ye geldiğinizde ise sizi bağrına basmaya hazır bekleyen, eşsiz güzellikteki İzmir karşılar. 10 yıl öncesine kadar bu hayal, körfezin kör noktasına geldiğinizde burnunuzun direğini kıran kokuya dönüşür, İzmir aşıklısı olmayanları küstürürdü. Güneşin batışını seyretmek pek çok romantiğe ilham vermiştir, ama İzmir’de deniz kıyısında oturup, sessizce geçip giden güneşin batıda denizde sönen bir meşale gibi yok oluşuna, son ışık kırıntılarının hala İzmir’den ayrılmamak için direnişine, bu çırpınışın göğü kan kırmızısına boyayışına, iki sonsuz mavi arasındaki kızıl saçların uçuşan buklelerine bir kez tanık olsanız, bu 7000 yıllık kıza sizde aşık olurdunuz. İstanbul’da yaşayanlar için büyük bir köy, Ankaralı için bir vaha, emekliler için cennet, doğudaki illerde yaşayanlar için bir hayal olan İzmir’in RBR ile sembolize edilen Rakı-Balık-Roka akşamları bir başka olur. Pek çok İzmirli için Çipura en vazgeçilmez balıktır. Çünkü sürü pek çok diğer pek çok balığın aksine sürü halinde dolaşmaz, diğer balıklara göre daha gözü kara, özgür ve bağımsızdır. Yassı olduğu için, yuvarlak sürü balıklarına göre daha efe bir duruşu vardır. Yani balığı bile İzmirlidir. Yunan mitolojisindeki Tanrıça Nemesis (haksızlığa isyan, burnu büyüklerin cezalandırıcısı, elinden kaçılamayan adalet dağıtıcısı) adına yapılmış iki tapınaktan birinin ev sahibi olan İzmir’in neden hep iktidar partilerine ters duruş sergilediği belki de 7000 yıllık tarihte gizlidir. İzmirli güzeldir, özgürdür, sürü psikolojisi ile hareket etmez. Sırf moda diye bazı restoranlara, eğlence merkezlerine gitmez. Her İzmirlinin yazlık ve kışlık özel mekanları vardır. Kendi alanından dışarıya çıkmaya, çok uzağa gitmeye gönüllü değildir. O aradığı mutluluğu, eğlenceyi ve tadı bilir. Umutsuzca eğlenmek için çaba sarf etmez. Şimdi diyeceksiniz ki madem bu yerler bellidir, bize de anlatsana. O konuyu bir sonraki buluşmamıza bırakıyorum. Biraz merak içinde ama hoşça kalın, dostça kalın. Yüksel Gürüz

MEHMET ALİ OMUROĞLU Merhaba ismim Mehmet Ali Omuroğlu, danışmanlık yapan 47 yaşında yüksek mühendisim. Doğum yerim İzmir Göztepe. Üniversite dönemime kadar babamın görevi gereği Anadolu ve İstanbul’da yaşadım. 28 yıldır da İzmir’de “35½” dediğimiz Karşıyaka M.Şehir’de yaşıyorum. Hemen hemen her hafta İstanbul’a uçarken, hatta yurt dışına ya da bir Anadolu kentine uçarken fazladan bir bağlantı uçuşu yapmama rağmen İzmir’den taşınmayı düşünmüyorum. İzmir’de yaşam büyük metropollere göre göreceli olarak çok kolay ve keyifli. İzmir’de menfaat düşünmeden arkadaşlık yapabilecek arkadaşlar bulunabiliyor. Para, değer olarak daha arkalardan gelebiliyor. Üç büyük dinin mensupları kardeşçe yaşayabiliyorlar. Eğitim düzeyi yüksek. Bunlar İzmir’in doğal güzelliği ötesindeki güzellikleri. İşyerim Alsancak’ta olduğu için şanslıyım. Swiss Efes, Hilton, Movenpick işyerime çok yakın. Zaman zaman bu otellere gidiyor, iş toplantıları yapıyor ve yemek yiyiyorum. Fransız kültürün içindeki Cigale, Kordon boyundaki Balık Pişiricisi, Reyhan pastanesinin yanındaki Girit Mutfağı, Le Trio, öğlenleri ekip arkadaşlarımla yemeğe gitmeyi sevdiğim yerler. Eşimle ve arkadaşlarımla severek gittiğim pastane ve kafeler ise Alsancak Gül sokak bölgesi Reyhan pastanesi, Karşıyaka iskeleye yakın Yerde Fıstık Pub ve Pasaport’taki kahvehaneler. İş ve arkadaş akşam yemekleri için, Karşıyaka Tenis Kulubündeki Deniz, Bostanlı Deniz, Kordon Fish House, Konak Pier Mezzulana ve Cumba’yı tercih ediyoruz. Mezzulana ve Cumba dışındaki restaruantlar Ege deniz ürünlerinde iyi örnekler. Mezzulana’da İtalyan mutfağını, Cumba’da geleneksel ocakbaşını gerçekten çok başarılı buluyorum. Mezzulana öncesi Konak Pier‘de North Shield‘da kısa bir ziyaret tavsiye ederim. Bütçede rahat iseniz Hilton 32.kat, Swiss Efes’de çatıda körfez manzaralı akşam yemeği için çok hoş yerler. Güneşin batmasına yakın Pasaport ya da Kordon’daki mekanları tercih edebilirsiniz. Bu sayılı yerlerden güneşin batışını keyifle seyredebilirsiniz Severseniz nargile içilecek en güzel yerler buraları. Sabah giderseniz gevrek (simit) ve peynir ya da boyoz iyi gider. Mesai öncesi kahvaltısını keyifle yapan pek çok kişi görebilirsiniz. Esnaf lokantalarına merakınız varsa muhakkak Kemeraltı’na gitmelisiniz. İzmir’in mikro tarihçisi ve gazetecisi Nedim Atilla’nın internetten tavsiyelerine bakmanızı tavsiye ederim. Ben çok iyi değilim açıkcası. Muhakkak İzmir’li arkaşlarınızla gidin derim. Biraz turistik hale geldiyse de Asansörün Restaruanına ya da cafesine gitmenizi öneririm. Eğer seviyor iseniz Elhamra sahnesinde opera, konser veya bale etkinliği yakalamanızı tavsiye ederim. Yürüyüş yapmayı severseniz Kordon, Karşıyaka sahili ve İzmir Fuar’ında keyifli yürüyüş yapabilirsiniz. Karşıyaka-Alsancak seyahatlerinizde vapur kullanırsanız, İzmir’in entellektüel seviyesinin ne kadar yüksek olduğunu ve bir zamanlar kötü kokusuyla sözedilen ancak kirliliğinin yerini tertemiz sulara bıraktığı mavi körfezi görebilirsiniz. Tarih ve kültür derseniz; Agora ve İzmir Arkeoloji Müzesi keyif alacağınızı düşündüğüm yerler. İzmir için unutulmaması gereken bir konu var. Urla, Çeşme, Karaburun, Foça, Kuşadası ve Bergama çok yakın.Vaktiniz uygunsa arkadaşlarınızın tavsiyeleri ile bu ilçelere gidebilirsiniz. Tarih, eğlence, spor hepsini sözettiğim ilçelerde bulabilirsiniz. Benim için Çeşme biraz torpilli! Kumru yeme işini eğer Çeşme’ye gidiyor iseniz, oraya bırakın, inanın değecektir. Hanımlar için Forum Bornova, Ege Park Mavişehir, Agora, Kipa Tesco Çiğli, Alsancak Gül Sokak bölgesi, Konak Pier ve tarihi Kemeraltı çarşısı gerçekten gidilmeye değecek alışveriş merkezleri. Bir aralar kıymetini unuttuğumuz tarihi Kemeraltı çarşısına, şu aralar İzmir’liler olarak daha çok değer veriyoruz. Alsancak Gül sokakta organik alış veriş merkezi bana İzmir’in en keyifli yerlerinden biri geliyor. Hem kafeler hem de dükkanlar tipik bir Avrupa kenti havası oluşturuyor. Zeytinyağ, incir ve sakız İzmir’e çevre ilçelerden gelen ve çevremize sunabileceğimiz güzel hediyelik ürünler olur diye düşünüyorum. Keyifli İzmir’ler, sevgilerimle. Mehmet Ali Omuroğlu